TES-İŞ, DÜNYA NÜKLEER ENERJİ SENDİKALARI TOPLANTISINA EV SAHİPLİĞİ YAPTI
< Geri

Enerji, maden, kimya, tekstil, metal gibi pek çok sektörde elli milyondan fazla işçi temsil eden IndustriALL Küresel Sendikasına üye olan nükleer enerji sendikaları, TES-İŞ’in ev sahipliği ve organizasyonunda 24-25 Haziran 2019 tarihinde Ankara’da bir araya geldi.    

Başta Türkiye’nin enerji politikaları ve nükleer enerji konusunda attığı adımlar olmak üzere; nükleer enerji sektörü ile ilgili gelişmelerin değerlendirildiği toplantıya, Nükleer Enerji Genel Müdürü İbrahim Halil Dere, Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, TÜRK-İŞ Örgütlenme Sekreteri Eyüp Alemdar, Genel Başkanımız Ersin Akma, Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz, Şube Başkanlarımız, üyelerimiz, Akademisyenler, Nükleer Enerji Mühendisleri Derneği, TÜRK-İŞ ve Türkiye Kamusen’e bağlı sendikaların temsilcileri, Akkuyu Nükleer A.Ş. Personel Eğitim Müdürü Sergey Slynev ve çok sayıda konuk katıldı. 

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay da gönderdiği mesajla toplantının başarılı geçmesini diledi. 

Toplantıya yurt dışından ABD, Rusya, İngiltere, Japonya, Belçika, Fransa, Güney Afrika, Malavi ve Ukrayna'dan nükleer enerji alanında örgütlü sendikaların Genel Başkan ve temsilcileri katıldı. 

Enerji ve Tabi Kaynaklar bakanı Sayın Fatih Dönmez toplantıda verdiği mesajda şunları söyledi: 

“Öncelikle bugün gerçekleştirilen, sektörümüze yön verecek Uluslararası Nükleer İşçi Sendikaları Toplantısı’na daha önceden kesinleşmiş programlarım dolayısıyla katılamadığım için büyük bir teessür duyduğumu belirterek sözlerime başlamak istiyorum.

Milli Enerji ve Maden Politikasıyla enerjide yelpazemizi genişletmeye başladık. Başta yerli kömür, doğal gaz ve yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere milli kaynaklarımızı ekonomimize kazandırmaya başladık.

Böylelikle ithal ettiğimiz enerjiyi yerli kaynaklarımızla ikame ederek enerjideki bağımlılığımızı azalttık, azaltıyoruz.

Başlattığımız bu politika ile enerjide sadece yerin altındaki değerlerimizi ekonomimize kazandırmadık, aynı zamanda enerjide arz güvenliğimizi de artırdık. Bu noktada doğal gaz, yerli kömür ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ek olarak nükleer enerjiyi de bu alanda portföyümüze ekleme çalışmalarını başlattık. Güvenilir, çevre dostu ve sürdürülebilir olması bakımından kabul gören nükleer enerjiyi ülkemizin gelecek vizyonlarına katkı sunması bakımından önemli bulmaktayız.

Yılın neredeyse tamamında 7/24 elektrik üreten nükleer santraller her türlü propaganda ve karalama çabasına rağmen ülkemizin gücüne güç katacak. Sera gazı salınımı sıfır olan, doğal yaşam ve tarım alanlarının dostu konumunda olan bu enerji kaynağı üretilen birim elektrik başına düşen kurulum alanıyla da oldukça küçüktür.

Yaşadığımız yüzyılda kutup bölgelerinden Afrika’nın çöllerine kadar etkili olan küresel ısınma ile mücadelede nükleer enerjinin çevreci ve sürdürülebilir olması önemlidir. Mersin de 2023 yılında devreye girecek olan ilk reaktörle faaliyete başlayacak Akkuyu NGS, deprem, tsunami ve uçak çarpması düşünülerek tasarlanmış, son derece güvenli bir enerji kaynağıdır.

Nükleer teknoloji, sadece elektrik üretmez, tarımdan, sağlığa kadar birçok alanda bulunduğu bölgeyi ve ülkeyi daima ileriye taşır.

Türkiye olarak, Akkuyu’da çalışmak üzere Rusya’ya gönderilen öğrencilerimizden 88’i Nükleer enerji mühendisi olarak mezun olup iş başı yaptı. Ayrıca Rusya ve Çin’e gönderilen öğrencilerimizle hem know-how transferini gerçekleştirecek hem de nitelikli insan kaynağı portföyümüzü genişleteceğiz.

İnşaat döneminden işletme dönemine kadar yaklaşık 15 bin nitelikli işgücüne ev sahipliği yapacak olan Akkuyu NGS, her zaman üzerinde durduğumuz, Türkiye’nin enerji arz güvenliğine katkı sağlamakla beraber nitelikli insan gücüne de katkı sağlayacak. Biz de bu alanda ara teknik eleman yetiştirilmesi konusunda sendikalarla işbirliğine önem veriyoruz.

Ülkemizi teknolojide üst sınıfa atlatacak olan Akkuyu’nun inşasından işletilmesine kadar bugün nükleer güvenliğin kabul edilmiş bütün prensiplerini uygulamaya devam edecektir.

Bu çerçevede, ülkemizin büyümesine katkı sağlayacak, 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimiz doğrultusunda Akkuyu NGS arz güvenliğimizin teminatı olmaya devam edecektir.

Sözlerime son verirken, programın ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyor, bu toplantının düzenlenmesinde emeği geçenleri kutluyorum.”

- "Dört Enerji İşçisinden Birini Temsil Ediyoruz"

Genel Başkanımız Ersin Akma ise yaptığı açış konuşmasında Türkiye'nin nükleer enerji sektöründe ilerleme kararı aldığı günde itibaren TES-İŞ’in enerjide örgütlü tek sendika olarak çalışmalarını hızlandırdığına işaret ederek; "Tes-İş enerji sektöründe çalışan her dört işçiden birisini temsil etmektedir. Tüm çalışmalarımızda Türkiye'nin ekonomisini, her yıl artan enerji ihtiyacını ve vatandaşlarımızın kaygılarını dikkate alarak ilerliyoruz. Nükleer enerji ile ilgili her gelişmeyi takip ediyoruz." dedi.

Nükleer güç santrallerinin sadece elektrik üretimi açısından değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Akma, "Bizim açımızdan, nükleer santralde çalışacak işçi sayısı, çalışanların güvenliği ve diğer çalışma koşulları, santralde çalışacak işçilerin bizim mevzuatına göre çalışmaları ve sendikamızda temsil edilmeleri önem arz ediyor." diye konuştu. 

Genel Başkanımız Sayın Ersin Akma’nın konuşmasının tam metni için lütfen tıklayınız. 

 

Nükleer Enerji Genel Müdürü İbrahim Halil Dere ise toplantının açılışında yaptığı konuşmasında; nükleer enerji santrallerin işletilmesi konusunun çok boyutlu ve kapsamlı bir faaliyet olduğunu belirterek, "Nükleer santrallerin inşası, işletilmesi ve devreden çıkarılması sadece bir meslek grubunun veya bir kurumun gerçekleştirebileceği bir faaliyet değil, ulusal ve uluslararası tüm paydaşların katılımıyla yürütülmesi gereken bir çalışmadır." dedi.

Dere, Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) ev sahipliğinde düzenlenen "Uluslararası Nükleer İşçi Sendikaları Toplantısında, Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmiş bir ülke olarak nükleer enerjiyi kullanmaya devam edeceğini söyledi.

Yetişmiş insan kaynağı olmayan hiçbir sektörün ayakta kalamayacağını vurgulayan Dere, "İnsan kaynağı olmadan nükleer enerji gibi komplike bir sektörün ayakta kalması ve başarıya ulaşması oldukça zor. Bu yüzden biz yaptığımız tüm çalışmalara tüm paydaşları dahil etmeye çalışıyoruz. TES-İŞ'in girişimleriyle IndustriALL küresel sendikanın yürüttüğü çalışmaları ve yine TES-İŞ ile Rusya'daki nükleer enerji ve sanayi işçileri sendikasıyla iş birliklerini destekliyoruz." diye konuştu.

Dere, nükleer enerji santrallerinin işletilmesi konusunun çok boyutlu ve kapsamlı bir faaliyet olduğuna değinerek, "Nükleer santrallerin inşası, işletilmesi ve devreden çıkarılması sadece bir meslek grubunun veya bir kurumun gerçekleştirebileceği bir faaliyet değil, ulusal ve uluslararası tüm paydaşların katılımıyla yürütülmesi gereken bir çalışmadır. Sanayi kuruluşları, akademi, eğitim ve kamu kuruluşlarının yanı sıra çalışanlar ve çalışanları temsil eden örgütlerin bu sürece dahil olması son derece önemli." ifadelerini kullandı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder de teknolojinin çalışma hayatına etkileri üzerine yoğunlaşmaya başladıklarının altını çizerek "Teknoloji beraberinde bazı riskler ve kaygılar getiriyor ancak ülkeler, toplumlar ve bireyler olarak bizim teknolojiden, yeni gelişmelerden ya da nükleer santralden kaçınmamız düşünülemez. Biz burada emek sektörüne etkileri ne olur onunla ilgili kafa yormak durumundayız." dedi.

İş gücünün teknolojiden pozitif olarak etkilenmesi için üç konuya yoğunlaşması gerektiğini belirten Önder, "Bunlardan birisi işçilerin eğitimi ve kalifikasyonu. Bu artık sadece işe gidişte veya eğitim hayatında olan bir eğitim değil, bütün çalışma hayatını kapsayan bir eğitim ve kalifikasyon olmak zorunda. İkincisi daha korunaklı olan bir güvenlik iş sağlayışı sisteminin getirilmesi, gerçek bir iş sağlayışı güvenlik sisteminin geliştirilmesi. Üçüncüsü ise teknolojik gelişmelerle daha az çalışma süresi, daha fazla tatil, daha insana yakışır iş imkanı." diye konuştu.

Önder, bu üç konu üzerinde yoğunlaşması gereken kesimlerin başında kamunun geldiğini dile getirerek, kamunun toplumun önünü açma ve gerekli düzenlemeleri yerine getirmek gibi bir görevi olduğunu söyledi.

Teknolojinin çalışma hayatına getirdiği gelişmelere ayak uyduranların ayakta kalacağını anlatan Önder, "Sendikaların da bu anlamda ciddi bir şekilde önlem alması gerekiyor ki almaya başladılar, ciddi çalışmalar yapmaya başladılar. Bu bağlamda, TES-İŞ'in kendi alanı olan nükleer enerji konusunda yaptığı bu çalışmanın çok değerli olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.