Samsun Şubemizin 11. Olağan Genel Kurulunu, 17 Şubat 2018 tarihinde Anemon Otel’in toplantı salonunda gerçekleştirdik. Genel Kurula; Genel Başkanımız Mustafa Şahin’in yanı sıra, merkez yönetim kurulu üyelerimiz, şube başkanlarımız, işveren ve siyasi partilerin temsilcileri ile delegeler katıldı.
Genel Başkanımız Mustafa Şahin, aynı zamanda divan başkanlığına seçildiği Genel Kurula yaptığı konuşmasına, 15 Temmuz gecesine değinerek başladı. Yaşananların unutulmaması gerektiğini, bunlara benzer olayların Türkiye’de her an yaşanabileceğini söyledi. Birilerinin inançları, mezhepleri veya benzer olguları kullanarak milleti birbirine düşürmeye çalıştığını, dolayısıyla herkesin dikkatli olması gerektiğini ifade etti. Bu oyunlara alet olmamak için herkesin kendisini iyi yetiştirmesi gerektiğini söyledi.
Şahin, konuşmasında şunları söyledi: “Bu ülke; sayın başkanın da ifade ettiği gibi, bir mozaik. Her türlü siyasi düşüncesi olacak. Her türlü mezhebi, ırkı olacak… Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu şekilde kurulmuş ve bu şekilde de devam edecek. Bizim birbirimizi ötekileştirmeye, siyasi anlamda şudur... budur… demeye hiç hakkımız yok. Herkesi olduğu gibi kabul etmeliyiz. İnsani anlamda da bunu ön plana çıkartmalıyız…”
Özelleştirme, taşeronlaşma ve sendikal konularda bugüne kadar yapılanlara ve bundan sonra yapılması gerekenlere değinen Şahin, kamu kurum ve kuruluşlarının işçiyi kendi bünyelerinde değerlendirmemek ve düşük ücretle çalıştırabilmek amacıyla taşeron sistemine yöneldiklerini anlattı. Taşeron çalışanların sayısının bu şekilde bir milyona ulaştığını ve meselenin büyüdüğünü kaydetti. TÜRK-İŞ’in sorunun çözümü için paneller, toplantılar, eylemler ve benzeri etkinlikler düzenleyerek konuyu sürekli gündemde tuttuğunu ifade etti.
TÜRK-İŞ’in on yılı aşkın süredir, taşeron çalışanların kadroya alınması için titiz bir çalışma yürüttüğü belirten Şahin, çalışanların hangi sendikaya geçeceklerine kendilerinin karar vermesi gerektiğini söyledi. Bürokratların, siyasilerin ya da işverenlerin işçilerin sendikal tercihlerine; tavsiye, telkin ya da korkutmayla, müdahale etmemesi gerektiğini ifade etti. TÜRK-İŞ’in her görüşten düşünceye sahip üyelerden oluştuğunun ve partiler üstü siyaset izleyen bir Konfederasyon olduğunun altını çizdi…
Şahin, taşeronlar işçilerin kadroya geçişi hakkında, geçebilenler için teşekkür ettiklerini ancak eksiklikleri de gündeme getirdiklerini söyledi. Bu konunun KHK ile düzenlenmesinin doğru olmadığını belirtti ve KİT’lerde çalışanların da kadroya alınmasını istedi.
KHK ile yapılan geçişlerin sonucunda ortaya çıkan en önemli sıkıntılardan birisinin işkolları ile ilgili olduğunu belirtti. Bir işyerinde, tek sendika olması gerektiğinin altını çizdi.
İş sağlığı ve güvenliğinin önemine değinen Şahin şunları söyledi: “…Şimdi işçinin kafası rahat değilse, asgari ücretle veya biraz daha üstünde bir maaşla direğin tepesine çıkıyorsa, bu işçinin iş kazası yaşama riski çok daha yüksek olacaktır. Okula gidecek olan çocuğuna harçlık veremediyse, sonra da o direğin tepesine çıkmışsa, çocuğum benden harçlık istedi veremedim diye, o direğin tepesinde düşünüyorsa ne olur? Bu kaza olur…”
İş sağlığı ve güvenliği için alınması gereken önlemlerin önemine değinen Şahin, bunun yeterli olmadığını, önlemlerin uygulanabilir ve devamlı olması gerektiğini ve işçinin aklında geçim sıkıntısı gibi akıl sağlığını bozabilecek sorunların olmaması gerektiğini söyledi. Mevzuatın yeterli olduğunu kaydetti ve uygulamalara ağırlık verilmesini istedi.
Şahin, sulama birliklerinin neden kapatılacağı konusunun konuşulması gerektiğini ifade etti. Sulama birliklerinin kapatılması durumunda buralarda çalışanların durumunun ne olacağını soran Şahin, bu işçiler için henüz bir alt yapı oluşturulmadığını söyledi. Bu birliklerin DSİ’den ayrıldığını hatırlattı ve işin yapılmasında ortaya çıktığı düşünülen sorunların çözümü için birliklerin aynı kuruma devredilmesi önerisinde bulundu. Konunun takipçisi olacaklarını söyledi.
Vergi dilimlerinin elde edilen ücret zamlarını ortadan kaldırdığını ifade eden Şahin, kazanca göre vergi alınmasını istedi. Devletin vergi gelirlerinin artırılması için kayıt dışının daha da azalması gerektiğini söyledi ve sendikalaşmanın kayıt dışını önlemede önemli bir faktör olduğunu kaydetti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Genel Kurulun ilk konuşmasını yapan Şube Başkanımız Nakif YIlmaz ise; taşeron işçilerin kadroya alınması konusunda eleştirilerde bulundu ve kamuoyu tarafından bilinen bazı sendikaların siyasi iradeyi arkasına alarak işçilere istifa baskısı yaptığını anlattı.
Yılmaz, TES-İŞ bünyesinde her siyasi düşünceden üyenin bulunduğunu söyledi. Günü kurtarmaya yönelik politikalar uygulandığını ve bunun doğru olmadığını ifade etti. Üniversitelerde verilen eğitim ve genç işsizliği hakkında görüşlerini anlattı. Yılmaz, üretmeden tüketen ülkelerde yoksulların daha da yoksullaşacağını, üretime önem verilmesi gerektiğini belirtti.
Yapılan konuşmaların ardından yönetim ve denetim raporlarının okunması ile Genel Kurul çalışmalarına devam edildi. Kongrede yapılan seçim sonuçlarına göre, Samsun Şube Başkanlığı görevini yeniden seçilen Yılmaz üstlendi.
Samsun Şube Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurullarına ise önümüzdeki dört yıllık süre için aşağıda isimleri yer alan arkadaşlarımız seçildi.
Kendilerini tebrik ediyor, başarılı bir çalışma dönemi diliyoruz. Samsun Şube Genel Kurulu’nun tüm çalışma hayatına ve TES-İŞ camiasına hayırlı olmasını diliyoruz.