Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri olarak bizler, her zaman ülkemiz için çalıştık. Biz ürettikçe Türkiye üretti, biz çalıştıkça Türkiye kalkındı ve hep birlikte kazandık.Her zaman ülkemizin, devletimizin ve vatanımızın yanında olduk. Vatandaşlarımıza, sanayimize, çiftçimize, esnafımıza ve tüm sektörlere kesintisiz enerji, su ve gaz sağladık. Yeri geldi iş makinalarımızla, emeğimizle cepheye koştuk, operasyonlarda Mehmetçiğe destek verdik.
Her zaman demokrasinin, sendikal hak ve özgürlüklerin yanında olduk. Üyelerimizin hak ve menfaatlerini geliştirmek için var gücümüzle mücadele ettik, çok çalıştık. Ama aynı zamanda “demokrasi olmazsa, hak mücadelesi de olmaz” diyerek, demokrasimize ve özgürlüklerimize sahip çıktık. Ülkemizin ekonomide, sosyal haklarda ve her alanda ön sıralarda olması için çalıştık. Tam bağımsızlığımızın korunabilmesi amacıyla bulunduğumuz ulusal ve uluslararası alanlarda hiçbir oyuna müsaade etmedik. “Türkiye ne kadar önde olursa, demokrasimiz ne kadar güçlü olursa, emekçiler de o kadar güçlü olur” dedik ve var gücümüzle çalıştık.
Binlerce yıllık tarihe sahip olan aziz milletimiz bugüne kadar pek çok kez başarısız olmaya mahkum saldırılara uğramıştır. Dış güçler ve onların ülkemizdeki uzantıları; 15 Temmuz hain darbe gecesi yine vatanımıza, demokrasimize ve özgürlüklerimize saldırmışlar ve tek yürek olmuş milletimizin gazabına uğramışlardır.
Destanlarla dolu şanlı tarihimiz bizi her saldırıya hazır bir millet haline getirmiştir ama elbette milletimize ait silahlarla sokaklarda kendi vatandaşlarımızın kurşuna dizilmesini ya da kendi uçaklarımızla TBMM’nin bombalanmasını beklemiyorduk. Ne mutlu bize ki; ummadığımız bu hain saldırı karşısında işçisi, öğretmeni, esnafı, memuru, güvenlik güçleri, mühendisi, öğrencisi demeden her meslek ve kesimden vatandaşlarımız birbirine kenetlenmiş, devletiyle bütünleşerek bu saldırıları bertaraf etmiştir. Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ ve bağlı sendikaları meydanlarda demokrasiden yana tavır koyan ilk işçi örgütleri olmuştur.
Sonuç olarak, aziz milletimiz bir kez daha şehadet şerbeti içerek hain darbe girişimine karşı mücadele etmiş, birlik beraberlik ve azmi sayesinde Cumhuriyet tarihinin en önemli demokrasi zaferlerinden birisini kazanmıştır. Ülkemiz üzerinde emelleri olan dış güçlere, onların yurt içinde vatana ihanet eden uzantılarına hak ettikleri dersi en ağır şekilde vermiştir.
Bu zafer aynı zamanda; Türkiye’de darbelerin sona erdiğinin, milletimizin demokrasiden hiçbir koşul ve şartta vazgeçmeyeceğinin dünyaya ilanı olmuştur. Demokrasisi tehdit altında olan pek çok ülke halkına ilham kaynağı olan bu zafer sayesinde milletimiz, kahramanlık destanlarına bir yenisini daha eklemiş, dünya demokrasi tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.
Millet iradesi dışında hiçbir gücün karşısında boyun eğmeyen ve bir kez daha “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” diyen Türkiye, 15 Temmuz sonrası hızla ayağa kalkmıştır. Ardı ardına Suriye’de ve Irak’ta teröre karşı gerçekleştirilen başarılı operasyonlar, bugün Libya’da ve Doğu Akdeniz’de sürdürülen operasyon ve faaliyetler; demokrasisi sağlam tam bağımsız Türkiye’nin önünde hiçbir gücün duramayacağını açıkça ortaya koymuştur.
Çalışanlar adına daha adil ve tam bağımsız güçlü Türkiye için çalışmaya, canları pahasına demokrasimizi koruyanları her yıl 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nde hatırlatmaya, hatıralarını gelecek nesillere aktarmaya ve minnettarlığımızı göstermeye devam edeceğiz.
15 Temmuz hain darbe girişiminin faillerini, vatana ihanet edenleri ve arkasındaki güçleri bir kez daha lanetliyoruz. Ülkemizin kurucusu büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, 15 Temmuz’da verdiğimiz 251 şehidimizi ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize acil şifalar diliyoruz.
TES-İŞ GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU