Yerli Kömür Üretiminin ve Yeniköy, Kemerköy Termik Santrallerinin Faaliyetine Devam Etmesi için TBMM Önünde Basın Açıklaması Yapıldı.
< Geri

Yerli Kömür Üretiminin ve Yeniköy, Kemerköy Termik Santrallerinin Faaliyetine Devam Etmesi için TBMM Önünde Basın Açıklaması Yapıldı.
Yeniköy, Kemerköy Termik Santrallerinin faaliyetine devam etmesi, üyelerimiz ve aileleriyle birlikte 15 bin kişinin işini, geçimini, ekmeğini ilgilendiren yerli kömür üretiminin bölgede devam etmesi talebimizi yüksek sesle dile getirmek, TBMM'de aynı gün konunun gündeme alınacağı genel görüşmede dikkate alınmasını sağlamak üzere 08.09.2023 tarihinde TBMM önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına TES-İŞ ve Türkiye Maden-İş Sendikası Yatağan Şube Başkanlıkları ile bölge muhtarları katıldı. Basın açıklamasında konuşan Genel Başkanımız İrfan KABALOĞLU şunları söyledi: "...Sendikam TES-İŞ adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar bugün olağanüstü Meclis toplantısı var.. Bu toplantıda Yeniköy, Kemerköy Termik santrallerinin akıbeti konuşulacaktır. Bizler 40 yıldır bu santrallerde çalışıp üretime katkı veren emekçi kardeşlerimizle Türkiye enerjisine ivme katmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ama malesef son dönemlerde çevreciler üretimin engellenmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Değerli arkadaşlar, biz daha önce de bu bölgelerde çalışıyorduk... Ülkemizde işimize sahip çıkmak için elimizden ne geliyorsa onu yapmaya çalışıyoruz, ülkemize katkı vermeye çalışıyoruz. Yıllardan beri hem Yeniköyde hem Kemerköyde yaklaşık 3 bin kişi eşleri ve çocuklarıyla 15 bini bulan arkadaşımızın mücadelesi için buradayız. Bizler o santraller kapanırsa nerede iş, aş bulacağız. Hani Avrupa diyor ya; biz santralleri kapattık siz de kapatın çevre kirliliğine neden oluyor... Peki bizim ülkemizde onlarda olduğu gibi adil bir geçiş süreci var mı? Maalesef yok. O zaman biz bu santrallerde çalışarak ekmeğimizi, aşımızı evimize götürmek istiyoruz. Yöre halkıyla birlikte, muhtarlarla birlikte ve bütün sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yıllardır bu konuyu anlatmaya çalışıyoruz....Türkiye'nin üretiminin %2.5'ine denk gelen 1000 megawatlık bir santraldir burası.Türkiye maalesef %60 doğalgazla, dışardan aldığımız enerjiyle besleniyor. Biz dışarıya bağımlılığı ne zamana kadar devam ettireceğiz. Yılda 70-80 milyar dolar sadece doğalgaza para veriyoruz. Kendi kömürümüzü çıkartmayıp, kendi değerlerimize değer katmayıp, dışarıya bağımlı mı kalacağız. Değerli arkadaşlar, Yatağan Yeniköy ve Kemerköy termik santrali çalışanlarımız burada… Yatağan Şube Başkanımız burada... değerli arkadaşlarımız, muhtarlarımız burada..." Basın açıklamasında Yatağan Şube Başkanımız Fatih ERÇELİK de bir konuşma yaptı. ERÇELİK konuşmasında; "...Bölgemizin ekonomisini ayakta tutan, ticaretin varlığını sağlayan yine bu termik santrallerde çalışan emekçilerdir. Santralden maaş alanlar, alışverişlerini buradaki bakkaldan, kasaptan yapıyor. Çocuklarımız buradaki okullara gidiyor ve yine burada çalışma hayaliyle meslek liselerini, üniversiteyi bitiren çocuklarımız ilçelerinden, köylerinden ayrılmak zorunda kalmadan iş buluyor, yuva kuruyor, huzurlu bir hayat sürüyor. Bizler enerji çalışanları olarak, bir taraftan Türkiye’ye elektrik üretmek için santralde, madende çalışırken diğer taraftan birçok emekçi kardeşimiz sahip olduğu zeytinliklerde zeytin üretiyor. Santrallerimiz ve maden ocaklarımızın kapanması durumunda hepimiz işsiz kalacağız. Ne yazık ki başka bir alternatifimiz olmadığı için doğduğumuz büyüdüğümüz yerleri terk edeceğiz ve büyükşehirlere göç edeceğiz. Buradan bir kez daha sesleniyoruz, iş yoksa barış da olmaz "
Milas Muhtarlar Birliği Başkanı ve Gürceğiz Köyü Muhtarı Ersoy YILMAZ ise yaptığı konuşmasında şunları kaydetti: "Milas’ta uzun yıllardır madencilik ve tarım bir arada yapılıyor. Köylülerimiz hem madende hem santralde çalışıyor hem de topraklarını işliyorlar. Milas’ın zeytini de ağacı da bizim. Biz bakıyoruz, biz büyütüyoruz, geçimimizi buradan sağlıyoruz. Orman yangını çıktığında biz söndürmeye çalışıyoruz. Bizim yaşamlarımızı bilmeyen insanların başta sosyal medya üzerinden kaderimizi tayin etmeye çalışmalarından son derece rahatsızız, hatta bıktık. Bugün biz de ’söyleyecek sözümüz var’ demek için yollara düşüp buraya geldik. Milaslı köylülerin sesi olduk. Bizler Milas köylüleri olarak nefes aldığımız, suyunu içtiğimiz, zeytinini topladığımız bu coğrafyada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Hem tarımı, hem santrali hem de madeniyle 30 yılı aşkın süredir yaşadığımız gibi yaşamak istiyoruz.”