1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Genel Başkanımız Mustafa Şahin’in öncülüğünde; TÜRK-İŞ’e bağlı tüm sendikalar, bazı sivil toplum örgütleri ve parti temsilcileri ile birlikte, Tandoğan’da kutladık.
1 Mayıs mitingi, şehitlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, tüm emekçilere hitaben yaptığı konuşmada, üye sendikaların ortak taleplerini dile getirdi.
Atalay, 15 Temmuz’un bir işgal girişimi olduğunu, önceki darbelerden farlı bir şekilde darbe girişimcilerinin bu defa karşılarında halkı bulduklarını dile getirdi.
16 Nisan referandumunun yüzde 85 gibi yüksek bir katılımla gerçekleştirildiğini belirten Atalay: “yüzde 49 da yüzde 51 de bizim, artık referandum sona erdi; artık siyasiler, ülkenin temel sorunlarını çözmek için bir araya gelmelidir” dedi.
TÜRK-İŞ’in önceliğinin her zaman ülkenin birliği, beraberliği, kardeşlik ve barış olduğunu dile getirdi.
Kıdem tazminatını çeyiz ve düğün parası olarak ifade eden Atalay: “işçinin alın teri olan bu paranın aşındırılmaması, korunması ve geliştirilmesi gerekir, geriye gidiş kabul edilemez” dedi. Başta, istifa ederek işten ayrılanlar üzere, kıdem tazminatını alamayan işçiler için fon oluşturmanın gerekli olmadığını, ancak yasada değişiklik yapılması gerektiğini söyledi.
Kayıt dışı çalıştırmanın oluşturduğu sorunlara değinen Atalay, kayıt dışını emek hırsızlığı, haram para ve kalkınmanın önündeki engel olarak nitelendirdi.
İşsizlik oranının yüzde 13 seviyelerine ulaştığını ve bu sorunun acil çözüm beklediğini dile getirdi.
Atalay, sendika üyeliğinin anayasal hak olduğunu ifade etti. 1980 yılında 45 milyon nüfusun 2.5 milyonu örgütlüyken, bu gün 80 milyonluk nüfusun 1 milyonu örgütlü dedi ve örgütlenmede yaşanan sıkıntıları dile getirdi. “İşçi, hak ve menfaatlerini koruyacak sendikayı kendisi seçmelidir” dedi.
İş kazalarının hala yüksek düzeyde seyrettiğini belirten Atalay, Soma’da yaşanan faciayı hatırlattı. İşyerlerinin ve özel sektörde iş sağlığı güvenliği hizmeti veren firmaların yeterli düzeyde denetlenmediğini dile getirdi.
Atalay, taşeron işçi sayısının 1.5 milyona yaklaştığını belirtti ve aynı işyerinde istihdam edilen taşeron ve kadrolu işçi arasındaki adaletsizlikleri anlattı. Hükümetin taşeron işçilere kadro sözü verdiğini hatırlattı ve bu sözün yerine getirilmesini istedi.
TÜRK-İŞ’in yaklaşık 200 bin kamu işçisinin toplu iş sözleşmeleri için müzakere yürüttüğünü ve 26 Nisan’da T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bir taslak sunulduğunu belirten Atalay, kısa sürede sonuç alınmasını beklediğini ifade etti.
Ergün Atalay bu konulara ek olarak, Avrupa Birliği ve üye ülkelerin, Türkiye’ye karşı tavırlarını eleştirdi, çocuk işçilik meselesine değindi ve özellikle kadın çalışanların istihdamda ve iş başında iken karşılaştıkları sorunları anlattı.